- elvermek
- əlvermək, kifayət etmək
Türkçe-Azerice Sözlük. 2009.
Türkçe-Azerice Sözlük. 2009.
elvermek — nsz 1) Yetmek, yetecek kadar olmak Bu kadar bana elverir. 2) Uygun gelmek O her vakit, benim zaman elverirse pek çok çalışabileceğimi söyler. M. Ş. Esendal Atasözü, Deyim ve Birleşik Fiiller elverir ki … Çağatay Osmanlı Sözlük
tap bolmak — elvermek, yetmek I, 318 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
elverme — is. Elvermek işi veya durumu … Çağatay Osmanlı Sözlük
vermek — i, e, ir 1) Üzerinde, elinde veya yakınında olan bir şeyi birisine eriştirmek, iletmek Okumadığım zaman tavukların bahçesindeyim, yemlerini ben veririm. Ö. Seyfettin 2) Bırakmak veya bağışlamak Hırsımdan bazılarına bedava verdim, alın götürün,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
nasip olmak — 1) fırsat düşmek, elvermek Acaba İstanbul u bir daha görmek nasip olacak mı? H. E. Adıvar 2) mutluluk veren güzel şeylere erişmek, ulaşmak, kavuşmak Hiçbir erkeğe nasip olmadığını iddia edeceğim hayat, hep kaçamaklarla dolu idi. R. H. Karay … Çağatay Osmanlı Sözlük
kabîl — (A.) [ ﻞﻴﺒﻗ ] gibi, benzeri. ♦ kâbil olmak mümkün olmak, elvermek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
yitmak — yedek at; elvermek, kyafi olmak; numayiş atı yedemek, çeküp götürmek … Çağatay Osmanlı Sözlük